Ukrayna ordusunda savaşan Kazak asker: "Turan Taburu diye bir şey hiç olmadı, Turancılardan para toplayıp kendi aralarında paylaştılar"
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı ‘özel askeri operasyonun’ ikinci yılını tamamlamak üzereyiz. Ukrayna’nın beklenen karşı taarruzunun başlayamadığı, Kiev yönetiminin iç siyasi krizlerinin ayyuka çıktığı ve Batı başkentlerinde Ukrayna’ya yapılan mali/askeri yardımların çok daha fazla tartışılmaya başladığı bu süreç, Türkiye kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor.
Türkiye ise bu savaşta ağırlıklı olarak ‘arabuluculuk’ rolünü üstlendi ancak sonraları bu çabanın ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlandığı ortaya çıktı.
Öte yandan, Türk kamuoyunun da ağırlıklı olarak ‘Ukrayna yanlısı’ tutum aldığını söylemek mümkün. Türkiye’de öne çıkan, CHP’nin temsil ettiği ana akım ‘sosyal demokrat/liberal’ kesim de, MHP ve onun kızgın kardeşi İYİ Parti’nin temsil ettiği Türkçü/milliyetçi akım da, ideolojik kökenleri gereği Amerikan düşünsel kümesinin içinde kalarak bu savaşta doğrudan Rusya karşıtı tutum aldı.
Türkçü/milliyetçi cephede simgeleşen ‘Rusya karşıtı’ tutumun ideolojik kökeni ise ABD-Sovyet rekabetinin yaşandığı Soğuk Savaş dönemine dayanıyor. Bu cephe, doğrudan ya da dolaylı olarak CIA tarafından öğretilen reflekslerini, ‘Türkçülük’, ‘dış Türkler’ gibi politik zeminler üzerinde tatbik ediyor.
Bunun sebebi, Türk milliyetçiliği üzerindeki, kökleri İkinci Dünya Savaşına kadar dayanan Amerikan hegemonyası.
Soğuk Savaş döneminin sözde ‘komünizm tehlikesiyle’ Amerikan çıkarlarının etkisine giren Turancı ideoloji, Rus karşıtlığı zemininde, Ukrayna’da aşırı sağa sempati geliştirerek, ‘Rus yayılmacılığına karşı mücadele’ ekseninde ve yine Amerikan çıkarları doğrultusunda varlık gösteriyor.
Türkiye’de bu propagandayı, Ukrayna yanlısı Kırımlıların ‘Kırım davası’ anlatısı ve Ukrayna ordusu bünyesinde savaşan sözde Türk kökenli savaşçılar oluşturuyor.
Halihazırda, Rusya ve Batı’yla ilişkiler konusunda ‘dengeci’ bir tavır alsa da, AK Parti hükümeti dahi Rusya’yla ilişkilerinde Ukrayna’ya sağlanan silahlar, Kırım’ın statüsünü ‘tanımaması’ gibi ciddi ‘pürüzlere’ sahip.
Bütün bu tablo, Türk liberal/sağ kamuoyunda konunun her zaman ‘Türklükle’ birlikte ele alınmasına yol açtı.
Bu bağlamda, Türkiye’deki ABD yanlısı Türkçü kamuoyunu en sevindiren gelişmelerden biri de, Ukrayna’da Türklerden oluşan bir ‘Turan Taburu’nun kurulmasıydı.
Ukrayna’da, ‘Turan Taburu', ‘Kazak Rambo’, Azeriler ve ‘Ateş Grubu’ gibi Türklük kimliğiyle bağlantılı askeri güçler hep vardı. Ancak bu yazıda özellikle Turan Taburu’na değineceğiz…
‘Turan’ Taburu, Azerbaycan, Kırgızistan ve Kazakistan’dan gönüllüler tarafından oluşturulduğu ve Ukrayna ordusuna bağlı bir birim olarak ortaya çıkmıştı. Tabur, kuruluşunu ilan ettiği videosunda ‘Bozkurt’ işareti yaparak ‘Putin ve Kadirov rejimini içeride ve dışarıda yok edeceklerini’ ilan etmişti.
Kırgızistan vatandaşı Almaz Kudabek tarafından yönetilen taburun bünyesinde ayrıca Tatarları ve Uygurları da barındırdığı belirtiliyordu.
Birkaç yıldır Kiev’de yaşayan kaçak Kazak muhalif Aidos Sadiko, ‘Turan’ Taburu hakkında Kasım 2022’de yaptığı açıklamada, Taburda Azeriler, Kırgızlar, Uygurlar ve Kazakların bulunduğunu söylemişti ve taburun ‘350 militandan oluştuğunu’ açıklamıştı. Ancak, Kudabek, Ukraynalı Radyo NV’ye verdiği bir röportajda sayılarının 600’ü geçtiğini ve Herson, Artyomovsk ve Zaporijya bölgelerinde faaliyet yürüttüklerini söylemişti. Kudabek ayrıca, tabur üyelerinin Rusya içinde sabotaj eylemleri gerçekleştirdiğini iddia ediyordu.
‘Turan Taburu asla var olmadı’
Konuyla ilgili geçen sene Harici’de yayınlanan haberimde, taburla ilgili “Türk medyasında kendine geniş yer bulsa da, üzerindeki sis perdesi henüz tam anlamıyla kalkmış değil” ifadelerine yer vermiştim.1
Tabur üzerindeki sır perdesi hala kalkmış değil, ancak, Ukrayna’da savaşan ‘Türki’ askerlerden bir diğeri, böyle bir taburun ‘asla var olmadığını’ söylüyor…
Ukrayna’da Ruslara karşı savaşan ‘Kazak neo-Nazilerden’ biri, Ukraynalı gazeteci Natalia Moseyçuk’un kanalında Turan Taburu’yla ilgili önemli iddialarda bulundu.
Geçen hafta, 10 Şubat tarihinde yayınlanan videoda konuşan kişi ‘Caz’ çağrı kodlu Jasulan Duysembin… Moseyçuk, Duseybin’i “Kazak. Ukrayna için savaşıyor. En büyük hayali ülkemizin vatandaşı olmak” ifadeleriyle tanımlıyor.2
1 saat 24 dakikalık video aslında Duysembin’in PR’ından oluşuyor. Ancak, videonun birinci saatini tamamlamışken, Duysembin ünlü ‘Turan Taburu’ hakkında konuşmaya başlıyor…
Duysembin’e göre Turan Taburu hiçbir zaman var olmamış. Turan Taburu için çok sayıda kişiden para toplayarak Ukrayna’yı terk etmiş:
“Adamın biri Turan'a yatırım yapmaya hazır bazı ideolojik Türkler buldu ve böylece çok para toplayıp bu maymunla paylaştı” ifadelerini kullanan Duysembin, taburun “Kadirov’un kafasını kesmeye hazırız” veya “Kızıl Meydan’a gideceğiz” gibi söylemlerini hatırlatırken gülüyor.
Duysembin ayrıca Turan Taburu adına ‘çok büyük meblağlarda para toplandığını’ söylüyor. Kazak neo-Nazi’ye göre Turan Taburu ‘kurucusu’ Almaz Kudabek topladığı paralarla ülkeyi terk etmiş…
“Türk halklarının birleşmesine ideolojik yatırım yapan Türkleri soydular” diyen Duysembin, kurucu Kudabek’le ilgili ise “Şu anda Amerika'da yaşıyor, dün Moskova bölgesinde bir yerde kuaför olan sıradan bir ‘çeburek’ (çiğ börek), Bugün orada yaşıyor” ifadelerini kullanıyor.
Elbette Duysembin, kendisiyle ilgili olan uzun mülakatın birkaç dakikasında değindiği bu konuya ilişkin herhangi bir somut veri sunmuyor. Ancak akla en uygun senaryo Duysembin’in senaryosu. Zira, taburun kurulmasının ardından, kamuoyuna neredeyse hiçbir faaliyeti yansımadı. Kudabek’le en güncel haberler ise birkaç ay öncesine dayanıyor.
Duysembin’in iddiaları ve Turan Taburu’nun akıbeti oldukça ilgi çekici. Ancak, şahsen en çok merak ettiğim soru ise şu oldu:
“Acaba Türkiye’den kimleri dolandırdılar?”
‘Savaşan Turancılar’ gerçekten var mı?
Örneğin, Kırımlılardan oluştuğu iddia edilen ‘Ateş Grubunun’ grubun koordinatörü olarak tanınan ‘Kırım Tatarı Aysu’nun gerçekte Ukrayna Psikolojik Operasyonlar Merkezi’nin bir çalışanı olan Valeria Olegovna Salogub çıkması gibi, Turancılık fikrinin ve bu fikir üzerinden bir ‘dava’ anlatısı inşa edilmesinin, Batı istihbaratı ve Ukrayna özel servislerinin işine geldiği su götürmez bir gerçek.
Hikayedeki bütün boşluklara rağmen, sözde ‘Türk savaşçıların’ varmış gibi gösterilmesinin, Batı’nın Türk dünyasını ‘Rusya ve bölgeyi istikrarsızlaştırma aracı’ olarak kullanmaya çalışmasıyla doğrudan ilgisi var.
Böyle bir ortamda, Kudabek gibi ‘akıllılar’ çıkacaktır elbet…
https://harici.com.tr/turan-taburu-kazak-rambo-azeriler-ve-ates-grubu-ukraynada-savasan-turk-paramiliterler/