Belarus'ta 'devlet ideolojisi' dönemi: İmzalanan kararnamede neler var?
Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko, 9 Nisan'da Belarus devlet ideolojisinin uygulanmasına ilişkin bir kararname imzaladı.
‘Belarus Devletinin İdeolojisinin Uygulanması Hakkında’ başlıklı kararnamede, Belarus’un halk egemenliği, hümanizm, sosyal adalet, eşit haklar ve fırsatlar, tarihsel süreklilik ilkelerine dayalı olarak bir devlet olarak var olduğu vurgulanıyor.
Belarus yönetiminin ideoloji tanımında, ‘iç ve dış politikalarda egemenlik, halk güvenliği seviyesinin yüksekliği, dini ve etnik uyum, reel sektörün korunması ve modernizasyonu, yüksek istihdam oranı, aşırı sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin olmaması, tıp, eğitim ve sosyal hizmetlerin kalitesi ve erişilebilirliği, halk sporuna eşit erişim sağlanması, kültürel ve manevi mirasa katılım, düşük seviyede yolsuzluk, sosyal sorumluluk’ gibi maddeler yer alıyor.
Belarus ayrıca, belgede ‘dış tehditleri’ “Aileyi, eğitim sistemini, geleneksel dini inançları, orduyu, devlet yönetim organlarını hedef alan saldırılar” ifadeleriyle tanımlıyor.
Dış tehditler
Dış tehditlerin faaliyetlerine ilişkin belgede yer alan şu ifadeler de ayrıca dikkat çekici:
“Belarus halkının Büyük Anayurt Savaşı'ndaki rolünün küçültülmesi, Nazi suçlularının ve onlara yardımcı olanların yaptıkları soykırımların reddedilmesi ve Sovyet kuşaklarının ortak başarıları yok sayılmaktadır.”
İdeolojinin bileşenleri
Belarus devleti ayrıca, ideolojisini ‘kültürel-tarihsel bileşen, politik bileşen, ekonomik bileşen ve sosyal bileşen’ olarak dört başlıkta toplamış.
Kültürel-tarihsel bileşen, Belarus'un doğu Slav dünyasına ait olduğunu ve Rus ve Ukrayna halklarıyla medeni bir bağa sahip olduğunu vurguluyor. Belarus devletinin temelinin Polotsk ve Turiv prensesliklerine dayandığını ve devletin tarihsel formları arasında Eski Rus Devleti, Litvanya Büyük Dükalığı, Rus ve Zemaitija, Polonya Krallığı, Rus İmparatorluğu sayılıyor.
Politik bileşen, Belarus halkı ve devleti arasında bir ‘süreklilik’ tarif ediyor, başkanlık sisteminin güçlü devlet yönetiminin temeli olduğu vurgulanıyor.
Ekonomik bileşen, devletin sosyal odaklı ekonomi politikaları yürüttüğünü ve bu politikaların her vatandaşa eşit fırsatlar sunmayı, sosyal adalet sağlamayı hedeflediğini belirtiyor.
Sosyal bileşen, “Belarus toplumu, geleneksel aile değerlerine bağlıdır” ifadeleriyle toplumsal değerlerin, ahlaki ve manevi anlayışı vurguluyor.
Bütün bunlar ne demek?
Bu kararname, başta Avrupa olmak üzere dünyada yükselişe geçen, ekonomik istikrar, güvenlik ve geleneksel değerler üzerinden şekillenen ‘yeni muhafazakarlık’ ideolojisinin Belarus’ta yasal düzlemde uygulanması anlamına geliyor.
Bu eğilimdeki devletler, en geniş ifadeyle ‘istikrarlı toplumun’ güçlü devlet ve gelenekselliğe dayanarak kurulabileceğini öngörüyor.
Bu gibi devletlerin yöneticileri, iktidarlarını aslında sınıfsal ilişkiler tarafından şekillendirilen kültür, ahlak, inanç gibi soyut kavramlara dayandırıp, merkezi otoritenin zor gücüyle koruma eğilimine sahip.
Ancak asıl soru, bu araçların gençlik başta olmak üzere toplumun dinamik kesimlerini kapsamaya yetip yetmediği…